BENİM İKİNCİ DÜNYAM.....

Selam,

Bu ve bundan sonraki bir kaç yayınımı adını benim ikinci dünyam dediğim atölyeciğime ayırmayı istedim. Lütfen sakın gülmeyin, aslında atölye dediğim yer bizim evin mutfağı. Önceleri arka balkonumu bu amaç için kullanıyordum, ama malzemeler gün geçtikçe artınca orasıda dar gelmeye başladı. Evin diğer odalarını da yaşam alanı olarak kullanıldığımızdan dolayı bana kala kala mutfak kaldı tabiki. Zaten kadının ömrü mutfakta geçmiyor mu dostlarım, isabetli bir seçim olmuş değil mi? Evdekilere dedim ki; ben balkona sığmıyorum ve orada yalnızlık çekiyorum. Acaba mutfaktaki masada çalışsam nasıl olur? Tabiki olur dediler, ben hop mutfağa yerleştim. Fakat şimdi ara sıra şikayet ediyorlar. Hani sen şuracıkta çalışacaktın, bizim evde olduğumuz unutuyorsun, arada sırada bizim yanımıza da uğra diye. Şekerler diyorum, buyrun siz bana gelin. Benim atölyede herşey var. En önemlisi de servis ekstra süper. Mutfak ya.... Yapacak birşey yok, burasım benim ikinci dünyam. İnanın akşam işten eve geldiğimde, yemek faslından sonra burada geçirdiğim bir beş dakika bile benim bütün günkü yorgunluğumu alıyor. Yani kısacası kaptım evin mutfağını, kurdum atölyemi. Şimdi evin kapısından giren kim olursa olsun, önce atölyemde alıyor soluğu. Herneyse çok yazdım galiba, ilk kısımdan başlayayım artık.

Geçen hafta IKEA'dan fenerler aldım. Dün gece bitirdiğim panomu da ortalarına yerleştirince üçü bir kombinasyon oluşturdu diye düşünüyorum. Dün gece mumlarımı da yaktım ve resimledim sizler için. Bugün ufak tefek kalan bir iki eksiğimide alınca atölyemin diğer resimlerini gün içinde yayınlayacağım.  Bakalım benim ikinci dünyamı beğenecekmisiniz? Sevgilerimle, NURDAN...