Evet bir tatil macerası ile soluğu ailecek yazlıkta aldık. Altı haftalık tatilimize bir bilseniz neler sığdı neler. Tatilin başında anneciğim gözünden ameliyat oldu. (Allah'a şükürler olsun ki, sancılı geçen üç haftanın sonunda canım benim şimdi oldukça iyi.) Bir yandan annem yatıyor, bir yandan daha önceden kararlaştırıp netleştirdiğin dört günlük bir Ankara seyahatim var. Eşim dedi ki; canım burayı merak etme ben hallederim. Sen gönül rahatlığı ile git ve gel. O da bana öyle söyleyince gözüm hiç arkada kalmadan hop bendeniz Ankara'ya. O olmasa ne yaparım acaba ben. Canım arkadaşım Sibel ise ( http://sibelinhobidünyası.blogspot.com ) o günlerde tatlı bir telaş içinde. Çünkü yeni atölyesini yerleştirmekle uğraşıyor. Onunla beraber olmak ve o heyecanı yaşamak bana da kısmet oldu ya. Buda işin en tatlı kısmıydı. Bu kadar işinin arasında ayrıca birde beni misafir etti. İnanın kendimi evimdeymiş gibi hissettim açıkçası. Ailecek süper misafirperverler. Yolunuz Ankara'ya düşerse Sibel'de kalın derim. Canım arkadaşıma ve mükemmel ailesine çok ama çok teşekkür ediyorum. Öpüyorum hepinizi....
Ve tabi ki Ankara'ya gelmemim diğer bir sebebi de Ece Aymer Craft House ziyaret. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki, çok şık bir atölye. İnanın kendimi kaybettim atölyede ve inanılmaz keyifli bir dört gün geçirdim. Orada bir kere daha anladım ki dostlar ben bu işe aşığım. Gelelim Sevgili Ece Aymer ve ekibine. Bu kadar uyumlu çalışan kişilerden oluşan bir ekip. İşlerine oldukça hakim, hepsi cana yakın ve oldukça da paylaşımcı. Hiç yabancılık çekmedim. Sanki çok uzun zamandan beri hepsini tanıyormuşum gibiydi. Keyifli sohbetler eşliğinde çalıştık, paylaştık, güldük, eğlendik.... Bunu yazmadan da geçemeyeceğim, son günüm ve Ece Hanım hala hızını alamamış durumda, artık çıkmamıza iki saat kalmış. Ben diyorum ki artık kahve keyfi yapacağım, o diyor ki hayır aynanın üzerine zor transfer yapacağız. Ben yok diyorum, o hayır yapacağız diyor, tabi ki sonuç aynanın üzerine zor transfer çalışması yapıldı çıkar ayak. Anlayacağınız hiç boş durmak yok o atölyede. Tabi ki saatte boş durmuyor maalesef. Artık eve dönme zamanı. Öncelikle Sevgili Ece Aymer'e misafirperverliği için, profesyonelliği için, candan yaklaşımı için, paylaşımları için ve özellikle annesinin hazırlamış olduğu o güzel öğlen yemekleri için kendilerine çok ama çok teşekkür ediyorum. Ve Dolunay Hoca'ya, Seden Hoca'ya, Buket ve Nalan Hanım'a da ilgileri ve samimi davranışları için de kocaman teşekkürler..... Ne zaman yolunuz İstanbul'a düşerse, her zaman kapım sonuna kadar sizlere açık. Hepinize sevgilerimle..... NURDAN.....
Dolunay Hocam..... Bu çarpı işlerine bittim...... Süpersiniz.....
Ve son gün atölye kapanır, veda resmimiz kareye alınır.
ECE HANIM ÇOK KEYİFLİYDİ, TEŞEKKÜRLER.......